Bayan Arkadas BulBayan Arkadaş İlanlarıGenel

2024 Bayan isimleri

1 1 Oy Ver.
Üyeye Oy Ver

Bebeğine Koyabıleçeğin en güzel bayan isimleri

2024 Bayan isimleri

Ben Fidan 38 yaşındayım Sarıyer da oturuyorum evlenmek istiyorum aşık olacağım ve ciddi düşüneceğim erkek arkadaşı arıyorum evlilik düşünüyorum benim gibi düşünen beyleri bekliyorum 23 40 yaş arası olursa sevinirim yorumları ve profilleri incelicem. Ben ssize dönüş yaparim. ulaşmak isteyenler ulaşabilir

2023 Bayan isimleri
2023 Bayan isimleri

 

Abide : Anıt – değerli eser

Açelya : Fundagiller familyasından, kokusuz ama güzel renkli çiçek.

Adalet : Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetmek.

Adile : Adaletli olan, doğruluktan ayrılmayan.

Afet : İnsanlığın önleyemediği büyük doğal felaket

Afife : Namuslu, iffetli, temiz ve dürüst

Afitap : Güneş / çok güzel

Afşar : Atak, uyumlu, oğuz boylarından avşar adı

Ahsen : En güzel, çok güzel

 

Ahu : Ceylan, karaca, maral güzel kadın

Ajda : Filiz, sürgün üzeri çentik çentik olan şey

Akasya : Küçük sıra yapraklı, süs için yetiştirilen Salkım ağacı

Akgül : Beyaz gül, gül gibi

Akgün : Aydınlık gün

Akife : Sebatlı, kararlı ibadet eden

Alara : Bezeyen, süsleyen , kırmızı süs anlamında bir tamlama

Alarcın : Güzelliğini ateşin kırmızılığından alan

Alçin : Kırmızı renkli küçük bir kuş türü

Alev : Ateşin çıkardığı yalım

Aleyna : Esenlik ve güzelliklere sahip, esenlik içinde olan

Aliye : Yüce, yüksek

Altan : Kızıl şafak

Altın : Değerli bir metal

Andaç : Bir kimseyi hatırlamak için saklanan şey, hatıra

Arife : Tecrübeli, bilgili, sezgi ve anlayışa sahip

Arzu : İstek, özlem eğilim

Asena : Türk mitolojisinde Ergenekon destanında adı geçen dişi kurt

Asiye : Acılı kadın / direk

Aslı : Kök, köken aşık Kerem’in sevgilisi

Aslıhan : Kökeni soylu han soyundan

Asrın : Çağdaş, yaşadığımız çağa ait olan, asıra uygun olan

Asu : Asi, ehlileşmeyen huysuz at isyankar

Asude : Sessiz, sakin dinlendirici

Asuman : Gök, gök kubbe, sema

Asya : Yeryüzünün anakaralarından (kıta) birinin adı

Aşkın : Aşmış, ileri, üstün/ senin aşkın

Ateş : Yanıcı maddelerin yanmasıyla ısı ve ışığın ortaya çıkması

Atıfet : Karşılık beklemeden gösterilen sevgi, iyilik sever

Atike : Özgür soylu güzel, genç kız

 

Aybel : Ay gibi dikkat çeken, aya benzeyen güzelliğiyle fark edilen, seçilen

Ayben : Ay gibi. Ayın kendisi

Aybüke : Ay gibi parlak, aynı zamanda zeki, akıllı

Ayca : Ay gibi parlak ve aydınlık

Aycan : İçi aydınlık

Ayça : Ayın ilk günlerde aldığı biçim, hilal

Ayçin : Ayçın, ay gibi, aya benzer

Ayda : Dere kıyılarında yetişen bir bitki parmakları, endamı güzel kadın

Aydan : Aya benzer ay gibi

Aydil : Güzel, parlak, aydınlık gönül

Ayfer : Ay ışığı

Aygen : Gönül dostu

 

Aygül : Ay gibi güzel ve parlak renkli

Ayla :Kadın, eş zevce /ayın çevresindeki ışıklı daire

Aylin : Ayın çevresinde görülen ışıklı daire

Aynur : Ay gibi ışıklı, pırıl pırıl

Aypare : Ay parçası

Aysel : Ay gibi parlak ve güzel

Aysen : Aydan farksız, ayın yerdeki benzeri, güzel sevimli

Aysu : Ay gibi parlak, berrak su

Aysun : Ay gibi güzel ve parlaksın

Ayşan : Şanı ay gibi parlak olan

Ayşe : Yaşam, dirlik,

Ayşegül : Güleç, güler yüzlü

Ayşem : Ay ışığı ,benim Ayşe’m

Ayşen : Ay gibi neşeli, parlak ve aydınlık

Ayşenur : Nur gibi parlak, pırıl pırıl, ay gibi güzel

Ayşin : Ay gibi, aya benzeyen

Aytaç : Ay gibi taçlı

Ayten : Ay gibi beyaz tenli

Aytül : Tül gibi şeffaf ve ince ay ışığı gibi parlak

Azime : Azmeden, yapmak için kesin kararlı / iri, kemikli yapılı

Azize : Kutsal, ermiş kadın sevgi hitabı

Azmiye : Niyetli, kararlı

Azra : Bakire, el değmemiş

Bahar : Doğanın canlandığı mevsim

Bahriye : Donanma ve denizle ilgili

Balca : Bal damlası, bal gibi

Balım : Benim balım, tatlım çok sevgili, samimi arkadaş

Banu : Ev kadını , bayan

Baran : Yağmur

Başak : Tahılların tanelerinin bulunduğu kısım

Başar : Başarılı ol anlamında

Bedia : Güzellik, üstün değerli olan

Bedihe : Başlangıç güzel söz

Bedriye : Ayın ondürdüncü geceki haliyle ilgili

Begüm : Saygıdeğer kadın, hanımefendi Hint prensesi

Behice : Şen güler yüzlü

Behire : Güzel, asil

Behiye : Güzel ve alımlı kadın

Belgin : Açık. Belirli, fark edilen

Belin : Şaşkınlık, hayret

Belkıs : Yunanca asıllı olup Arapçaya geçen tarihi bir isim

Belma : Sakin, yumuşak

Benan : Parmakla gösterilecek kadar güzel

Bengi : Sonsuz, sonsuzluk

Bengisu : İnsana ölmezlik verdiğine inanılan su / abıhayat

Bengü : Sonu olmayan, ebedi

Bengül : Üzerinde benekler bulunan gül

Bensu : Su gibi aziz benlik

Beray : Ayın en ışıltılı, en parlak hali

Berfin : Kar toplayan

Beria : Güzellik ve olgunlukta akranlarından üstün olan

Beril : Mücevher olarak da kullanılan bir tür maden

Berin : Manen çok yüksek

Berna : Genç, delikanlı

Berra : Bereketli olan

Berrak : Temiz, saf, arınmış

Berrin : Manen çok yüksek, yüce yaradılışlı

Berşan : Bir peygamberin din ve kitabını kabul eden

Beste : Ezgilerin özgün dizimi,

Bestegül : Gül demeti

Betigün : Beti

Betil / Betül : Temiz, iffetli Ayrı kök salmış fidan Hz. Meryem’in lakabı bakire

Beyhan : Ayrı kök salmış fidan Hz. Meryem’in lakabı bakire Bey soyundan

Beyza : En beyaz, en ak günahtan kaçınmış

Bihter : En iyi

Bike / Bikem : Kadın, hanım

Bilge : Çok bilen ve bildiklerini başkalarının yararına sunan

Billur : Pek duru ve temiz cam

Bilun : Yarım ay

Bingül : Bin gülün güzelliğinde

Binnaz : Çok nazlı

Binnur : Çok nurlu

Bircan : Herkesçe sevilen, candan

Birgül : Tek ve benzersiz gül

Biricik : Tek, bir tane, emsalsiz

Birsen : Yalnız sen anlamında

Birsu : Özel bir su biricik su gibi

Bucak : Genellikle, geniş verimli bakımlı alanlara verilen ad

Buket : Çiçek demeti

Burcu : Güzel ve etkileyici kokunun salgılanışı

Burçak : Tohumları kullanılan bir bitki türü

Burçin : Dişi geyik

Buse : Öpmek, öpüşmek, öpücük

Büşra : İyi haber

Cahide : Çalışan, çaba gösteren

Canan : Sevgili, yar

Candan : Yürekten, içten

Canel : İçten, candan uzatılan dostluk eli

Cankat : Yaşamına can ekle, sevinçle dol

Cansel : Cana dair, canla ilgili

Cansın : İçten, gönüldensin

Cansu : Cana benzer değerde

Cavidan : Ebedi, sonsuz

Celile : Büyük, ulu

Cemile : Hoşa giden davranış

Cemre : Önce havada, sonra suda ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık

yükselişi

Cennet : Dinsel inançlara göre iyilerin ölünce gideceğine inanılan yer

Ceren : Ceylan, ahu

Cevher : Bir şeyin özü güç, enerji değerli taşlar

Cevriye : Eziyet, cefa, sıkıntı

Ceyda : Yararlı, herkese iyilik yapan

Ceylan : Geyik cinsinden gözlerinin güzelliğiyle ünlü hayvan

Cihan : Evren, alem

Cihannur : Alemi aydınlatan nurlu ışık

Cilvenaz : Nazı özellikle yapan / cilveyle nazı bir arada bulunduran

Çağla : Badem, erik ve kaysı gibi meyvaların ham hali

Çağrı : Davet

Çiçek : Bitkilerin üreme organlarını taşıyan renkli bölümü

Çiğdem : Zambakgillerden bir tür kır bitkisi

Çilay : Ayın üzerinde beliren açık renkli lekeler

Çiler : Güzel öten, güzel ötüşlü

Çisem : Çiseleyen yağmur

 

Çolpan : Gözleri uzağı iyi gören, ileri görüşlü

Damla : Bir sıvının küçük parçacığı

Defne : Yaprakları güzel kokulu, yaz kış yeşil olan bir ağaç türü

Delfin : Yunus balığı

Demet : Sapları bir araya getirilip bağlanan bitki ya da çiçek

Deniz : Yeryüzünün 3/4’ünü oluşturan tuzlusu tabakası

Deren : Derleyen, toplayan

Derin : Yüzeyi, tabanından uzak olan

Derya : Deniz, çok bol, gönül

Destan : Kahramanlık olaylarını konu alan şiir

Deste : Cinsleri aynı ya da birbirine yakın şeylerin bir arada bağlanması

Devran : Talih, kader

Diba : Çiçek desenli ipek kumaş sevgilinin yüzü

Dicle : Güneydoğu bölgemizde bir nehir

Diclehan : Dicle ve han kelimelerinin birleşimi

Dide : Arapçadan geçen bu kelime Göz anlamındadır.

Didem/Dide : Göz, Didem , Gözüm

SiberAlem Evlilik Siteleri, evlilik sitesi siberalem, siberalem evlilik sitesi, siberalem evlilik, siberalem evlilik siteleri, siberalem
SiberAlem Evlilik Siteleri, evlilik sitesi siberalem, siberalem evlilik sitesi, siberalem evlilik, siberalem evlilik siteleri, siberalem

 

Dilan : Gönül dostu, gönüldaş

Dilara : Gönül alıcı, sevgili

Dilay : Gönlü ay gibi parlak, ışıklı olan / ışıl ışıl berrak konuşan

Dilberan : Dilberler, güzeller

Dilberay : Ay gibi güzel kadın

Dildar : Birinin gönlünü almış, sevgili

Dilek : İstek, arzu

Diler : İsteyen, dileyen

Dilhan : İçten, samimi söylenen

Dilruba : Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan

Dilşad : Gönlü hoş

Dolunay : Ayın tam olarak görünen biçimi,

Döndü : Henüz evlenmemiş kız

Duru : Saf, berrak

Duygu : His, gönülde uyanan yankı ya da tepki

Dünya : Yeryüzü

Dürdane : İnci tanesi

Dürriye : İnci gibi parlayan

Ebru : Kaşe / hare gibi dalgalı kumaş

Ebrar : Hayır sahibi, iyilik seven

Ece : Reis / ulu / ileri gelen, kraliçe

Ecehan : : Yönetici konumundaki ece, kraliçe

Ecem : : Kraliçem, benim sultanım

Eda : Anlatış yolu ve biçimi / sevimli olma hali

Edibe : Edepli, terbiyeli edebiyatla uğraşan, yazar

Edis : Benzerlerinden üstün, yüce

Efser : Taç

Eftalya : Yunancadan geçen bu kelime denizkızı anlamındadır.

Ege : Bir çocuğu koruyan, ondan sorumlu olan bir deniz

Ekim : Ekme, yetiştirme yılın onuncu ayı

Ekin : Buğday / tahılın ekimden harman dönemine kadarki hali / kültür

Ela : Sarıya çalar kestane rengi

Elçin : Deste / demet / bir kerede ele alınabilecek kadar az olan nesne

Elif : Arap alfabesinin ilk harfi / dost tanıdık / ışık saçan güzel kız

Elmas : Billurlaşmış karbondan oluşan sert değerli taş

Elvan : Renkli, renk renk / güzel kokuların yayılması

Emel : Güçlü istek / umulan ve beklenen şey

Emine : Güvenilir, inanılır kimse

Engin : Uçsuz bucaksız genişlikte denizin karadan uzak geniş bölümü

Enise : Sevimli / dost / cana yakın arkadaş

Erden : Bakire el sürülmemiş yer

Ergül : Erler içinde seçkinleşen, erlerin gülü

Ertaç : Erkeklerin baştacı olmuş güzel

Esen : Sağ salim, rahat, mutlu sağlıklı

Eser : Rüzgarın esmesi/ ortaya konan yapıt

Esin : Rüzgar / ilham /içe doğan duygu ve düşünce

Esma : Adlar , isimler

Esmeray : Ay güzelliğinde esmerlik

Esra : Arapça seri kelimesinden (artarda sıralanan)’den Esra

Evren : Var olan şeylerin tümü felek, cihan

Evrim : Değişim ve gelişmeler dizisi

Evşen : : Hafif / şen olan ev gibi de tanımlanabilir

Eylem : Değişiklik doğuran davranış, iş

Eylül : Yılın 30 gün süren 9. Ayı

Eyşan : Şanlı güzel, güzelliği ile ünlü

Ezgi : Belli bir kuralla yaratılan, duygu meydana getiren ses dizisi, şarkı, türkü

Ezra : Sözü, konuşması düzgün

Fadik : Fatma adının bir söyleniş biçimi

Fadime : Fatma adının bir söyleniş biçimi

Fadiş : Fatma adının bir söyleniş biçimi

Fahire : Övünülecek, iftihar edilecek kıymetli parlak, güzel, mükemmel

fahriye : Bir karşılık beklemeden yapılan iş bir şiir türü

Fahriye : Bir işi çıkar beklemeden yapan

Fahrünissa : Övünülecek değerde kadın

Fatma : Sütten kesme / aslı Fatima

Fatmanur : Fatma ve nur kelimelerinden türetilen isim

Fatoş : Fatma adının halk arasında bir söyleniş biçimi

Fazilet : Erdem / iyi huyların tümü

Fehime : Anlayışlı, çabuk kavrayan

Ferah : Bol geniş / rahatlık veren / gönlü şenlendiren

Feray : Aydınlık, parlak

Feraye : Ay ışığı

Ferda : Yarın / gelecek zaman/ mecazi anlamda kıyamet günü

Ferhan : Sevinçli, mesut

Ferhunde : Mübarek, kutlu, uğurlu

Feride : Tek eşsiz, benzeri olmayan

Feriha : Sevinçli, ferah

Ferzan : Bilim

Fevziye : Galip gelen üstün tanrının bereketiyle ilgili

Feyman : Ahlaki olgunluk

Feyza : Başarılı, refah içinde, mutlu

Feza : Uzay, evrenin genişliği

Fidan : Ağaçların genç ve yeni yetişeni

Figen : Çiçek demeti / gölge yapan, gölge düşüren

Fikret : Fikir, düşünce amaç, niyet

Fikriye : Düşünce ile fikir ile ilgili

Filiz : Ağaçtan süren taze dalcıklar

Firdevs : Cennetteki altıncı bahçenin adı

Firuze : Mesut, mutlu açık yeşille gök mavisi renkleri arasında kıymetli taş

Fuldem : Her zaman geniş açık görüşlü

Fulden : Her zaman geniş açık görüşlü

Fulya : Nergislerden soğan köklü bir bitki

Funda : Küçük çalılık / süpürge otu

Füreyya : Parlak, ışıltılı günler

Füruzan : Çok parlak, parlayıcı, aydınlık

Füsun : Efsun / büyü, sihir

Gamze : Çene ya da yanakta gülümserken beliren çukurluk

Gaye : Amaç , erek, varılmak istenen hedef

Gazal : Ceylan, geyik güzel, iri göz

Gencay : Hilal

Gizem : Sır / bilinmeyen şeyler, esrarengizlik

Gonca : Açılmamış, tomurcuk halinde gül

Gökben : Özü genç olan

Gökçe : Sevimli güzel / gök rengi, mavimsi

Gökçen : Mavi gözlü

Göknil : Gökyüzüne ait olan, gök + nil olarak da düşünülebilir

Göknur : Nurlu, ışıklı, aydınlık gökyüzü

Göksu : Mavi su, akarsulara verilen ad

Gökşin : Gök gibi mavi gözlü / sonsuz mavi derinlik

Gönül : Kalp, eğilim, sevgi arzu heyecan gibi duyguların bulunduğu yer

Görkem : İhtişam, gösteriş

Gözde : Göze girmiş, birince sevilip beğenilen

Güher : İnci / soy sop

Gül : Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeği

Gülay : Güllerin açtığı ay, mayıs

Gülbahar : Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızı boya

Gülben : Ben, Gül’üm anlamında

Gülbiz : Bizim gülümüz

Gülcan : Gül gibi güzel canlı

Gülçin : Gül derleyen, gül toplayan

Güldem : Hiç solmayan her dem gül, her dem gülen

Gülden : Gül gibi, güle ait, gülden yapılmış

Gülderen : Gül toplayan

Güldeste : Gül destesi

Gülen : Güleç yüzlü

Gülendam : Gül gibi endamlı, zarif görünümlü

Güler : Gülen, sevinçli

Gülfem : Gül dudaklı, gül ağızlı

Gülfidan : Gül fidanı gibi endamlı

Gülgün : Gül renginde, kırmızı, pembe

Gülhanım : Gül gibi güzel kadın

Gülin : Güle ait olan, gülden gelen

Gülistan : Gül bahçesi

Güliz : Gül gibi güzel iz bırakan

Gülizar : Gül yanaklı

Güllü : Güzel kadın gülü olan

Gülnaz : Gül gibi ince ve narin

Gülnihal : Gül fidanı

Gülnur : Çevresini aydınlatan gül

Gülpembe : Gül pembesi / gül gibi pembe yanaklı

Gülriz : Gül saçan, gül serpen

Gülseli : Gül seli

Gülsen : Gül gibi güzel

Gülseren : Gül toplayan, dağıtan

Gülsoy : Gül gibi güzel bir soydan gelen

Gülsüm : Yuvarlak yüzlü, güzel

Gülsün : Yaşam boyu yüzü hep gülsün anlamında

Gülşah : Gül dalı, güllerin kraliçesi

Gülşen : Gülistan / gül bahçesi

Gülten : Gül gibi pembe tenli

Gülümser : Her zaman gülümseyen

Gün : Gündüz vakti / aydınlık

Günal : Gün al yaşa, kızıl renkli güneş

Güner : Güneşin doğma zamanı fecr

Güneş : Kendi sistemi içindeki gezegenlere ısı ışık veren gökcismi

Güngör : İyi günler yaşa anlamında

Güniz : Günün başlangıcını belirleyen görüntü

Günnur : Güneş ışığının aydınlığı, nuru

Günsel : Günle ilgili güne ait

Günseli : Işık seli, bol parlak ışık demeti

Gürcan : Herkesi seven, özveride bulunan

Güven : Bir şeyden beklenen niteliğe inanıp ona göre davranmak

Güzide : Seçkin, seçme, seçilmiş

Güzin : Seçici, beğenici

Habibe : Seven, sevgili, dost

Hacer : Taş, kaya parçası, çakıl

Hafize : Koruyucu, esirgeyici

Hale : Ayın çevresinde görülen ışıklı halka

Halenur : Ayın ya da güneşin çevresindeki halkadan geçen ışık

Halide : Sürüp gelen, sürekli, geç yaşlanan

Halime : Sakin, sessiz

Hamide : Şükredici, hamd edici

Hamiyet : İnsanın aile ve ülkesini koruma çabası, iyilik severlik

Handan : Gülen, şen

Hande : Gülüş, gülme / alay etme, eğlenme

Hanım : Soylu kadın, bayan

Hanife : Allah’ın birliğine inanan, iman eden

Harika : Eşyanın tabiatı dışında, doğa üstü, garip şey, olağanüstü

Hasibe : Kişisel değeri olan, ünlü soydan gelen

Hasret : Ele geçirilemeyen bir şeye üzülmek iç çekme, inleme

Hatıra : Anı, andaç

Hatice : Erken doğan kız çocuğu

Havva : Allah’ın yarattığı ilk kadın

Hayal : İnsanın beyninde kurduğu düşünceler , kesitler, olaylar

Hayat : Yaşam, doğumdan ölüme kadar geçen süre

Hayriye : Hayır’la, iyilikle ilgili

Hayrünissa : Kadınların hayırlısı

Hazal : Haz duy, tad al anlamında

Hazan : Güz, sonbahar

Hazer : Deniz, büyük su

Hediye : Armağan, bahşiş

Hicran : Ayrılık unutulmaz acı, keder

Hilal : Gül yanaklı

Huri : Cennet kızı, melek

Huriye : Melekle ilgili, melek gibi

Hülya : Kuruntu, hayal

Hümeyra : Aklık, beyazlık

Hüner : Marifet, beceri, herkesin yapamadığı şeyleri yapmak

Hürmüz : Zerdüşt dininde, iyilik ve hayır tanrısı

Hürrem : Sevinçli, hoş vakit geçiren

Hürriyet : Özgürlük

Hüsniye : Güzellikle ilgili, güzelliğe ait

Ilgaz : Hücum, akın bir dağ

Ilgın : Akdeniz bölgesinde yetişen bir tür ağaç

Irmak : En büyük akarsu, nehir

Işık : Cisimleri görmemizi sağlayan fiziksel erke

Işıl : Aydınlık, parlak ışık

Işılay : Ay ışığı, mehtap

Işıltı : Parıltı, titrek ışık

Işın : Bir ışık kaynağından çıkan ışık demeti

Itır : Güzel koku / çiçek

İclal : Azamet, büyüklük, ağırlama, ikram

İdil : Kır hayatını anlatan şiir, ya da yazı içten, saf aşk

İffet : Temizlik, namuslu olmak

İkbal : Baht açıklığı, işlerin doğru gitmesi

İlayda : Su perisi

İlcan : Ülkenin canı, sevdiği

İlgin : Yabancı, gurbette yaşayan

İlhan : Moğol hükümdarı

İlkay : Ayın ilk hali

İlkben : Ben ilk’im anlamında

İlkcan : İlk doğan çocuklara verilen ad

İlke : Temel düşünce, ana görüş ve inanış

İlkin : Önce, öncelikle

İlknur : Ayın ilk hali

İlksen : Önce sen anlamında

İlkyaz : Bahar sonu, yaz başlangıcı

İlsu : Lekenin suyu, bereketi

İlter : Yurdunu seven, koruyan

İmge : Zihinde tasarlanan /düş hayal gibi gerçekleşmesi özlenen şey

İmran : Bayındırlık, mutluluk, bolluk, bereket

İmren : Görünen bir şeyi ya da bir isteği elde etme isteği

İnci : İstiridyede oluşan küçük değerli süs tanesi

İncinur : İnci gibi ışıklı, parlak

İpek : İpek böceği kozası çözülerek çıkarılan ince parlak tel

İrem : Şam, Yemen veya İskenderiye de bulunduğu ileri sürülen ve cennete benzetilmeye çalışılan bağlarıyla, rengârenk çiçekleriyle ünlü bahçenin adıdır.

İsmihan : Hükümdar ismi

İyem : Güzellik

İzel : El izi

İzgi : İyi, güzel, adaletli

Kader : Değişmez bir karar ile iyilik yada kötülük hazırladığına inanılan olağan üstü güç

Kadriye : Değerle ilgili / itibar, onur

Kamelya : Çaygillerden büyük çiçekler açan bir bitki yabangülü

Kamile : Tam, eksiksiz kemale ermiş bilgin, bilgili

Kamuran : İstediğine ulaşmış, mutlu

Karanfil : Kokulu bir çiçek

Kardelen : Baharda çok erken açan bir çiçek çiğdem

Karmen : Parlak kırmızı

Kayra : Büyük birinden gelen iyilik ihsan

Keriman : Cömert ulu, büyük

Kerime : Cömert ulu, büyük kız çocuk

Kevser : Cennette bir akarsuyun adı

Kezban : Evi çekip çeviren

Kısmet : Talih, nasip, kader

Kıvılcım : Yanan bir maddeden sıçrayan ateş parçası

Kıymet : Değer, paha (baha), bedel

Kibariye : İnce, zarif cömert, asil

Kiraz : Gülgillerden bir meyve ağacının sulu

Kösem : Sürülere rehberlik eden cildi temiz, pürüzsüz

Kumru : Güvercinden küçük boz renkli kuş

Kübra : En büyük

Lale : Yaprakları uzun, çiçekleri kadeh biçiminde çeşitli renkleri olan soğanlı bir süs bitkisi

Lalehan : Lalelerin sultanı

Lamia : Parlak, parlayan

Latife : Yumuşak, hoş, güzel,nazik güldüren güzel söz , şaka

Leman : Parlama, parıltı

Lemide : Parlak, parıldayan

Lerzan : Titreyiş, titrek

Letafet : Latiflik, hoşluk güzellik

Leyla : Uzun ve karanlık gece

Lütfiye : İyi muamele, güzellik ve hoşlukla ilgili

Lütuf : İyilik, güzellik, hoşluk ihsan, bağış

Macide : Şan ve şeref sahibi

Mahinur : Ay ışığı ay yüzlü güzel

Mahmure : Uyku basmış, yarı baygın göz

Makbule : Alınan, kabul olunan, beğenilen

Manolya : Beyaz, güzel kokulu ağaç ve çiçekleri

Maral : Dişi geyik, ceylan, karaca

Mediha : Övülmeye neden olan

Mefharet : Övünç, övünme, kıvanç

Mefkure : Ulaşılmak istenilen en yüce amaç

Meftun : Gönül vermiş, tutkun

Mehpare : Ay parçası

Mehtap : Ay ışığı, dolunay

Mehveş : Ay yüzlü güzel

Melahat : Güzellik, güzel yüzlülük, yüzünde tatlı ifade olmak

Melda : İnce ve taze vücutlu

Melek : Allah ile insanlar arasında aracılık yapan manevi yaratık

Meliha : Güzel, şirin

Melike : Kadın hükümdar, hükümdarın karısı

Melis : Bal arısı

Melisa : Baklagillerden, yaprakları limonu andıran kokulu bir bitki

Melodi : Ezgi, müzik parçası

Meltem : Yazın, karadan denize doğru esen mevsim rüzgarı

Menekşe : İnce saplı, ufak mavi çiçekli güzel kokulu bitki

Mengü : Ebedi, ölümsüz

Meriç : Bulgaristan’la olan sınırımızda bulunan bir nehir

Merih : Dokuz gezegenden biri (mars)

Merve : Mekke yakınlarında bir dağ

Meryem : Dinine bağlı kadın

Mesude : Mutlu, bahtiyar

Mısra : Şiirin bir satırı

Mihriban : Seven, şefkatli

Mimoza : İnce sarı yapraklı çiçek açan bir süs bitkisi

Mine : Maden eşya üstündeki renkli sır tabakası

Miray : Yılın ilk aylarında doğan / güneş gibi ay gibi parlayan

Mualla : Makam ve rütbece yüksek olan

Muazzez : Saygı uyandıran, kıymetli izzet, şeref sahibi

Muhterem : Saygın, saygıdeğer

Mukadder : Tanrı hükmü, kader, alın yazısı

Mukaddes : Kutsal olan , mübarek olan mukaddes kutsal olan , mübarek olan

Munise : Sıcak kanlı, sevimli

Muzaffer : Zafer kazanan, üstün gelen

Müberra : Aklanmış, temize çıkarılmış

Mücella : Parlak, cilalanmış

Müesser : Eser bırakan, eser sahibi

Müge : İnci çiçeği,

Müjde : İyi haber, sevinçli haber

Müjgan : Kirpik

Mükrime : İkramı bol olan

Münevver : Aydınlatılmış, parlak ışıklı, bilgili

Münire : Işık veren, aydınlatan

Mürüvvet : Kişilik, şahsiyet, insanlık

Müşerref : Onurlandırılmış, şerefli kılınmış

Müyesser : Kolaylıkla yapılan

Müzeyyen : Süslü, süslenmiş, bezenmiş

Naciye : Kurtulmuş, selamete kavuşmuş

Nadide : Görülmemiş, görülmedik, ender bulunan

Nadire : Az bulunur, seyrek, ender bulunan

Nafia : Bir yeri güzelleştirmek için yapılan çalışmalar

Nagehan : Ansızın

Nağme : Ezgi, uyumlu ses

Nahide : Venüs ergenlik çağındaki kız

Naile : İsteğine ulaşmış

Nalan : İnleyen

Name : Mektup aşk mektubu

Narin : Zarif, ince yapılı

Naşide : Şiir okuyan , yazan

Naz : Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış

Nazan : Nazlanan, işve yapan, cilve yapan

Nazende : Nazlanan sevgili

Nazife : Zarif, kibar temiz

Nazlı : Naz eden, cilveli, işveli

Nazmiye : Şiirle ilgili, düzenli

Nebahat : Onur, şeref, ün

Necla : Çocuk, evlat, oğul, kuşak, sülale, nesil

Necmiye : Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait

Nedime : Hoş sohbet, kadın arkadaş

Nedret : Az bulunan

Nefise : Beğenilen, hoş, güzel

Nehir : Irmak, büyük akarsu

Nergis : Çiçekleri ayrı ya da bir kök üzerinde sarı ve beyaz renkte bir bitki

Neriman : Pehlivan, yiğit

Nermin : Nazik, ince

Neslihan : Han soyundan gelen

 

Neslişah : Şah soyundan gelen

Nesrin : Bir tür yaban gülü

Neşe : Sevinç, gönül ferahlığı

Neval : Talih bağış, ihsan

Nevcan : Yeni doğmuş

Nevin : Yeni

Nevra : Işıklı parlak, çiçek

Nezahat : İç temizliği, paklık

Nezaket : Naziklik, zariflik, incelik ç

Nezihe : Temiz, pak

Nida : Seslenme, çağırma, seslenen

Nigar : Resim, resim gibi güzel

Nihal : İnce ve düzgün vücutlu, fidan gibi

Nihan Gizli, saklanmış, görünmeyen, sır, giz

Nil : Afrika kıtasında bir nehir

Nilay : Nil’e ışık saçan

Nilgün : Mavi renkte, çivit rengi

Nilüfer : Geniş yapraklı, durgun sularda yetişen bir su bitkisi

Nimet : İyilik, iyi bir yaşantı için gerekli şeyler

Nisa : Kadın

Nisan : Yılın dördüncü ayı

Nur : Işık, parıltı aydınlık, Allah’ın gönderdiği ışık

Nural : Kutsal ışık

Nuran : Işıklı, nurlu, aydın

Nuray : Ay ışığı gibi nurlu

Nurcan : Işık canlı, can ışığı

Nurçin : Işık derleyen

Nurdan : Işıklı, parlak

Nurgül : Işıklı gül, gül gibi güzel ve aydınlık

Nurhan : Aydın hükümdar

Nuriye : Işıklı, ışıktan gelme

Nurperi : Peri kadar aydınlık, güzel

Nursel : Sel gibi ışık

Nurseli : Işık seli

Nursen : Işık gibi nurlu

Nurşen : Işık gibi şen ve güler yüzlü

Nurten : Teni ışık gibi beyaz olan

Nükhet : Güzel ve hoş kokulu

Nesibe : Soylu, soyu temiz.

Okşan : Sevil, sevgiye değer ol

Olca : Düşmandan ele geçirilen mal, ganimet

Olcay : Talih, baht, ikbal

Orkide : Az bulunup zor yetiştirilen değerli bir çiçek

Oya : İpek ibrişim kullanılarak iğne, firkete gibi şeylerle yapılan ince dantel

Öğün : Kendini yücelt, gurur duy zaman kez, defa önde gelen

Öğüt : Birisine ne yapıp ne yapmaması gerektiğini belirten söz

Ömür : Yaşama süresi hayat

Öngül : Direnen, inatçı kılavuz öncü, teşvik eden

Övgü : Övmek için kullanılan söz

Övgül : Övülmeye değer

Övün : Başarılarınla, niteliklerinle yücel

Öykü : Hikaye / masal

Özden : Özgür, özle ilgili

Özge : Başka, yabancı, iyi güzel

Özgen : Özü geniş, rahat

Özgül : Bir türe ait olan özü gül gibi olan

Özlem : Hasret, birine ya da bir yere duyulan görme arzusu

Özlen : Görülmek istenilen ol, hasreti çekilen ol

Öznur : Özü ışıklı, aydınlık

Özün : Şiir hak edilmiş ün

Pakize : Çok temiz, hoş ve güzel

Papatya : Taç yaprakları beyaz, ortası sarı baharda açan bir kır çiçeği

Parla : Parlamak fiilinin emir kipi, 3. Tekil şahıs

Pelin : Siyah ve beyaz renkte acı kokulu bir tür bitki

Pelinsu : Pelin + su

Pembe : Açık kırmızı renk

Perçem : Kakül mızrak, bayrak gibi şeylerin üzerine konulan püskül

Peren : Ülker yıldızı

Peri : Çok güzel, çekici, dişi cin

Perihan : Peri padişahı, perilerin başı

Perran : Uçan, uçucu

Pervin : Ülker yıldız takımı (süreyya)

Petek : Arıların bal depoladığı Yuvacık

Pınar : Suyun topraktan kaynayıp geldiği yer

Pırıltı : Parıldayan şeylerin çıkardığı ışık

Piraye : Süs, bezek

Püren : Sarı, kırmızı renkte açan küçük yapraklı bir tür ot

Rahşan : Işıltı

Rana : Güzel, hoş

Raziye : Kabul eden, boyun eğen

Rebia : Bahar

Refah : Bolluk, rahatlık

Refika : Eş, zevce

Remziye : Sembolik, simgesel

Renan : İnleyen

Rengin : Parlak renkli hoş süslü

Reşide : İyiyi, doğruyu seçebilen, ergin

Revan : Su gibi akan ruh, can

Reyhan : Fesleğen, güzel kokulu bitki

Rezzan : Ağır başlı, vakur, ciddi

Ruhan : Güzel kokulu

Ruhsar : Yüz, çehre

Ruhşen : Neşeli, canlı

Rüya : Düş / uyku anında bilinç altında oluşan kurgular

Rüyet : Görme. Kalp gözüyle görme

Saadet : Mutluluk

Sabah : Günün başlangıcı

Sabahat : Güzellik

Sabiha : Güzel, şirin

Sabite : Yerinde duran, kımıldamayan

Sabriye : Sabırlı, dayanıklı

Sacide : Secdeye varan, yere yüz süren

Sadriye : Göğüsle ilgili

Safiye : Katıksız, katışıksız saf

Sahiba : Bir şeyi elde etmiş olan

Sahure : Sahur zamanı doğan kız çocuğuna verilen ad

Saime : Oruç tutan, oruçlu

Sakine : Oynamayan, kımıldamayan, durgun

Saliha : İyi, yarar, yetkili, hakkı olan

Salime : Eksiksiz, sağ, sağlam

Samime : Bir şeyin temeli, en köklü yeri

Samiye : Yüksek, ulu

Sanay : Ay gibi güzel

Sanem : Put güzel kadın

Sania : Sanat eseri yaratan yapan , oluşturan

Saniye : Dakikanın 60’ta biri süresinde zaman birimi

Satı : Düğün alışverişi satış, alışveriş

Sebla : Uzun kirpikli göz

 

Seçil : Beğenilen, seçilen

Seda : Yankı, ses

Sedef : Midye ve istiridye gibi hayvanların beyaz ışıltılı parlak kabuğu

Seden /Sedan : Sesin, seslenişin

Seher : Tan ağartısı, ortalığın aydınlandığı an

Selcan : Hareketli, coşkulu

Selda /Seldağ : Dağ seli, dağdan inen sel

Selen : Haber, havadis, kulakla duyulan, işitilen

Selin : Senin sel’in, sana ait sel

Selma : Doğru ve iyi yolda, selamette olma

Selvi : Yaz kış yeşil kalan ince uzun bir ağaç

Sema : Gökyüzü

Semahat : Cömertlik, el açıklığı

Semiha : Cömert gönüllü, eli bol

Semin : Değerli, pahalı

Semiramis : Asur kraliçesinin adı

Semra : Esmer

Sena : Övme, övüş şimşek parıltısı

Senay : Ay gibisin sen anlamında

Senem : Tapılacak kadar güzel kadın, sevgili

Seniha : Yüce, yüksek

Serap : Çölde uzaktan su gibi görünen ışık yanıltmacı

Seray : Ay gibi güzel

Seren : Yelken gerilmek üzere direğe çapraz takılan ağaç

Serin : Ilıkla soğuk arası

Serpil : Serpilmiş, gelişmiş

Serra : Rahatlık, kolaylık

Sertap : İnatçı

Serva : Masal

Seval : Severek alınan

Sevcan : Sevgili insan

Sevda : Aşk, sevgi, tutku tutkunluk

Sevgi : Aşk, sevme duygusu

Sevil : Sevgiye değer, sevilen

Sevilay : Ay gibi hep sevilen

Sevim : Birine yakınlık duymak, sempati

Sevin : Memnun ol, neşelen

Sevinç : Neşe, iç ferahlığı

Sevtap : Aşırı, tapacak kadar sevgi duyan

Seyhan : Kenten kente yolculuk

Seyran : Gezinme

Seyyal : Akışkan, sıvı, yerinde duramayan

Seza : Uygun, yaraşan

Sezal : Sezgili

Sezen : Sezgisi güçlü olan

Sezer : Sezgisi güçlü olan

Sezgi : Anlama, sezme yeteneği

Sezgin : Duygulu, anlayışlı

Sıcak : Sıcakkanlı, cana yakın

Sıdıka : Çok içten ve doğru kimse

Sıla : Gurbete çıkanın doğup büyüdüğü yer

Sırma : Altın yaldızlı, ya da yaldızsız ince gümüş tel

Sibel : Bulutla yer arasında yere düşmeyen yağmur damlası / buğday başağı

Sima : Düz, çehre insan, tip

Simge : Alamet, sembol, bir şeyi anlatan im, imge

Sinem : Benim tenim, benim vücudum, göğsüm

Solmaz : Güzelliğini, tazeliğini uzun süre koruyan

Sonat : Bir veya iki çalgı için yazılmış 34 bölümlü müzik eseri

 

Sonay : Yılın son ayı

Songül : Son açan gül

Sonnur : Son ışık

Su : Rengi kokusu ve tadı olmayan saydam sıvı madde

Suat : Mutlu, mutlulukla ilgili

Sultan : Hükümdar ailesinden, anne, kızkardeş

Suna : Boylu poslu endamlı / erkek ördek

Sunay : Ay sun, ay ışığı sun

Suzan : Adak ayı

Şadiye : Sevinç, neşe, mutluluk

Şafak : Gündoğumundan önceki aydınlık

Şahika : Yüksek, yüce, dağın zirvesi

Şaziment : Allah’ın adamı Allah’a ait olan, onun yolundan giden kişi

Şaziye : Özellikleri kimseye benzemeyen

Şebnem : Çiğ, gece nemi, jale

Şefika : Şefkatli, acıması, esirgemesi bol olan

Şehnaz : Doğu müziğinde bir makam / çok Nazlı

Şehrazat : Özgür

Şehriban : Şehrin ileri geleni

Şelale : Büyük çağlayan, çavlan, akarsuyun yüksekten yere düştüğü bölümü

Şenay : Mutlu geçen ay

Şengül : İnsanın içini açan gül / hep şen olup hep gülmek

Şeniz : Mutlu, sevindiren iz, hatıra

Şennur : Işık saçan, neşe saçan

Şerife : Şerefli, kutsal

Şermin : Utangaç

Şevkiye : Neşeyle, istekle ilgili

Şevval : Arap takviminin onuncu ayı

Şeyda : Çılgın, deli divane

Şeyma : Eski türk adlarından

Şiir : Zengin sembollerle uyumlu seslerle ortaya çıkan edebi anlatım biçimi

Şirin : Cana yakın, sevimli

Şölen : Eğlence, kutlama, şenlik

Şule : Alev, ateş alevi

Şükran : İyilik bilme, minnettarlık

Şükriye : Görülen iyiliğe karşı şükretmek , hoşnut olmak

Taçnur : Mutluluk

Tahire : Gündoğusundan esen rüzgar

Tahsine : Günün başlangıcı

Talha : Güzellik

Talia : Güzel, şirin

Tamay : Sabırlı, dayanıklı

Tanay : Secde eden

Tansu : Şafak rengi vurmuş su

Tanyel : Katıksız, arı seçilmiş

Tara : Sahur zamanı doğan kız çocuğuna verilen ad

Tayyibe : İyi, hoş, çok temiz

Tekgül : Durgun kendi halinde sessiz

Tenay : Uygun, yakışan yetkili olan dine uygun hareket eden

Tendü : Öz, asıl

Tennur : Yüksek, ulu

Tezer : Çabuk ve erken

Tijen : Ay gibi güzel

Tilbe : Put güzel kadın

Tuba : Sanat eseri yaratan yapan , oluşturan

Tuğçe : Dakikanın altmışta biri

Turna : Avrupa ve kuzey Afrika’da yaşayan göçmen kuş türü

Tutam : Bir desteden daha / parmak uçlarıyla alınabilen / tutmaktan tutam

Tutku : İradeyi aşan güçlü coşku, ihtiras

Tülay : İncelikle, düşünce ile ilgili

Tülin : Uzun kirpikli göz

Tünay / Tunay : Mehtap, ay ışığı, gece görülen aydınlık

Türkan : Hakana saltanatta ortaklık eden eşi

Türkü : Yankı, ses

Ulviye : Yüce, yüksek, gökle ilgili

Umay : Üzerinden geçtiği kişilere mutluluk getirdiğine inanılan kuş, devlet kuşu

Umur : Görgü, deneyim

Umut : Ümit, geleceğe güven duygusu

Uzay : Bütün varlıkları kaplayan sonsuz boşluk

Uzel : Usta, becerikli

Ülfer : Irmak, büyük su

Ülker : Gökyüzünün kuzey kıyısında bir yıldız takımının adı

Ülkü : Amaç, ideal

Ümmiye : Okur yazar olmayan kadın

Ümran : Mutluluk bolluk bereket / bayındırlık

Ünsel : Ünü sel gibi aşan

Ünseli : Ünü sellere benzeyen

Ünzile : Gönderilmiş

Vahide : Tek, bir

Varide : Gelen, erişen söylenti

Vasfiye : Nitelikli

Vedia : Korunması için bırakılan emanet

Vefika : Uygun, aynı fikirde, yoldaş

Velide : Yeni doğmuş çocuk

Verda : Gül anlamında

Vesile : Neden, sebep kavuşma

Vicdan : İyiyi kötüden ayırmaya yarayan şuur, ahlak

Vildan : Yeni doğmuş çocuklar

Vuslat : Kavuşma, yetişme, ulaşma

Yağmur : Yeryüzüne düşen yağışın sıvı halinde olanı

Yakut : Alüminyum oksit, yapısında parlak kırmızı renkli değerli taş

Yankı : Sesin bir yere çarpıp geri dönmesi ile oluşan ikinci ses, ses yansıması

Yaprak : Ağaç ve bitkilerin yeşil kısımları

Yaren : Dost, arkadaş

Yasemin : Kokulu çiçekler açan bir tür ağaççık

Yaşam : Hayat

Yazgülü : Yaz ve gül tamlaması / yazın açan gül

Yelda : Uzun ve siyah / yılın en uzun gecesi

Yeliz : Rüzgar ve sonrasında bıraktığı iz

Yeşim : Yeşil renkli değerli taş

Yeter : Kafi, tamam, gereksinimi karşılayacak nitelikte olan

Yıldız : Güneş ve ay dışında gökyüzündeki ışıklı cisimlerden her biri

Yonca : Birçok türü bulunan bitki

Yosun : Çiçeksiz bitkilerin, suların yüzünde ve dibinde bulunan bir türü

Yudum : Bir içimlik sıvı

Yurdagül : Yurduna güller saçan, güzellik getiren

Yurdanur : Yurduna nur getiren

Yüksel : Özellikle manevi anlamda yüce ol

Zahide : Dinin yasak ettiği şeylerden sakınan

Zambak : Güzel iri çiçekli bir süs bitkisi

Zarafet : İncelik, güzellik

Zehra : Beyaz ve parlak yüzlü olan

Zekiye : Zeka sahibi, kavrayışlı

Zeliha : Züleyha, su perisi

Zennan : Kadınlar

Zennur : Zinnur, nurlu, ışıklı

 

Zeren : Anlayışlı, zeki

Zerrin : Altından yapılmış altın renginde bir cins çiçek fulya

Zeynep : Değerli taşlar, mücevherler

Zeyno : Zeynep’in halk dilindeki söylenişi

Zinnur : Nurlu, ışıklı

Zişan : Şanlı, ünlü, çok tanınmış

Ziynet : Süs, süs eşyası

Zuhal : Satürn

Zübeyde : Öz, asıl

Zühal : Dokuz gezegenden altıncısı (satürn)

Zühre : Çiçek açan / çoban yıldızı (venüs)

Zülal : Berrak, saf, tatlı, soğuk su

Züleyha : Hz. Yusuf’un karısının adı

Zülfiye : Saçları çok güzel olan

Zümra : Güzel, iyi ahlaklı zeki, bilgili kadın

Zümrüt : Yeşil renkli bir değerli taş020

Abone ol
Bildir
guest
1 Yorum
Eski Mesajlar
Yeni Mesajlar En Çok Oy
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm Mesajları Görüntüle
Fatih
Fatih
3 yıl önce

Fatih esmer 174 boy 05415122213

1
0
Mesaj Göndermek İstermisin ?x