istamiyette evlilik

Evlilik olma hali ya da toplumsal kurallar ve yasaların şekilde, karşı cinsten en az iki kişinin yaşantılarını biraraya geldiyi ilişkiler bütünlügüne genel olarak evlilik denilmek tedir .

Merhaba iyi günler ben Saadet 30 yaşındayım Niğde de doğma büyüme buralıyım hiç evlilik yaşamadım. Ev hanımıyım ailemle birlikte yaşıyorum ciddi düşünen Whatsap veya benle iletişime geçsin ben ulaşırım bana gelecek beyler doğruluğu kişiliğini bilen saygıyı sevgiyi ailesine düşkün işi olan beyler yazarsa iletişime geçerim iyi günler

Evlilik toplumdan oldugu konum şekliyle farklılıklar oluşan evlenme nikah töreni tamamlanmasıla başlar ve böylece hukuki ve toplumsal açıdan geçerli sayılan evlenme aile olarak ve doğacak çocuklara belli bir standartta yaşam sağlayan birlik oluşmuş olur ve adı aile olur

Tarih boyunca evlenme kurumunu düzenli olan kuruluş yoktur. Bütün haklarda da, evliliğin geçerli sayılmasını sağlayan ve eşlerin hak ve yükümlülüklerini belirleyen kanunlar, kurallar, gelenekler veya dini inançlar vardır. Yalnız toplumlar arasında ve sorumluluk itibariyle farklılıklar söz konusudur. Toplumlarda başlıca evlenme Bir kadının birden fazla erkekle evlenmesi, çok az rastlanan bir durumdur.

BirÇok kadınla evlenme, eskiden beri çeşitli toplumlarda özellikle arap toplumların da görülen, kanunen ve dînen de geçerli olan bir uygulama dır. Kadın Hindularda bunun bir sınırı olmadığı gibi, lidyalılar, Babillilcr, Asurlular ve İran’da da uygulama bu şekilde devam etmiştir. Ayrıca Avrupa ile Batı Asya’nın çeşitli bölgelerinde, Lidyalılarda. Atina ve İspartılalarda çok kadınla evlilik söz konusuydu. Ispartalılarda kadınların da birden çok erkekle evlenme hakları vardı.

İslam dininin ortaya çıktığı zamandan önce cahiliyye devri araplara bakıldığında, onlarda da çok kadınla evliliğin devam ettiği ve bu konuda bir sınırlamanın olmadığı görülüyor. İslamiyet bunu sınırlandırmış ve bir erkeğin, aralarında eşit lik gözetmek şartıyla en fazla dört kadınla evlenebileceğini, adaletini davran amayacakların bir kadınla yetinmeleri gerektiğini hükme bağlamıdır (Nisa, 3). Bu hükmün, özellikle savaş sonrası toplumlarda ürkek nüfusunun kadınlara oranla oldukça azalacağı düşünülürse, denge sağlama ve kadınların ahlak dışı yollara sürüklenmemesi ve insana yaraşır bir hayat süre bilmesi açısından önemli olduğu ifade edilir.

Bugün bazı müslüman toplumlarda bir erkeğin dört kadına kadar evlene bilmesi günümüzde giderek azalarak devam etmekte işe de, çoğu toplumlarda tek kadınla evlilik hüküm sürmekte ve bu sistem gittikçe yaygınlaşmaktadır.

Evlilik tarihsel gelişimi içerisinde dıştan evlenme ve içten evlenme gibi farklı tabirler olduğu görülmekte dir. Dıştan evlenme, kendi akraba gruplarının dışında kalan gruplardan kız alıp vermeyi gerektirirken, içten evlenmede kendi topluluğunun üyesiyle evlenmek . Örneğin, bazı sosyologlarca gibi en eski topluluk olarak kabul edilen Klanlarda dıştan evlenme vardır. Aynı Klan üyesi olanların birbirleriyle evlenmeleri yasaktı

İslam dinine göre Müslüman erkekler, müşrik (Allah’a ortak koşan başka dinler inana) kadınlar hariç Hıristiyan ve Yahudi kadınlarıyla evlenebilir. Fakat müslüman bir kadın müslüman olmayan bir erkekle evlenemez Bakara, 221.

Evlilikte eşlerin birbirlerine sadakat ve baglılıgını göstermesi ve yardım etmesi esastır. Evliliğin sona ermesi, karı-koca arasındaki nikah dinin ortadan kalkması ve evlilik bağının kopmasıyla olur. Bunun esasları her toplumun kendi yasalarıyla veya gelenek görenek ve inançlarıyla sabitlemiştir

Evlilik bütün kültürlerde rastlanması ve ona oldukça önem verilmesi, evliliğin birden çok konuyu ifade etmesinden kaynaklanmaktadır. Bunların başında soy agaçının belirlenmesi ve cinsel hayatın düzenlenmesi gelir. Ayrıca çocukların bakımı, eşler arasında iş bölümü olmalıdır beraber toplumsallaşmanın sağlanması, evlilik kurumunun önemini sahiplenmekir.

Evlilik

Evlilik, iki bireyin aile kurmak üzere kanunların uygun gördüğü şekilde, ruh ve bedenen bir ömür boyu sürecek şekilde biraraya toplanmasıyla oluşur.

Evlilik her zaman karşı cinsten bir bayan ve bir erkek olarak iki kişi arasında gerçekleşir kimi kültürlerde ise, eşcinsel evlilik türleri hoşgörüyle karşılanmaktadı ama ülkemizde bu konu pek hoş durmayacagı için müslümanlık adına bir erkek ve kadınla yapılması gerekmektedir Evlilik olarak, ailenin çoğalmasının temelini oluşturur. Yani, evlenmiş çiftin çocuk yaparak onları büyütmelerini beklenir. Pek çok toplum, kişinin aynı anda birkaç eşle bir den evlendiği çok eşliliğe izin vermemektedir.

Medeni hukuk ve tarihte evlenmenin amacı eşlerin devamlı bir yuva kurmak için yaptıkları karşılıklı tahütlere resmi bir nitelik kazandırmaktır. Nitekim, insan topluluklarının çoğunda, evlenme vardır ve dünyaya çocuk getirilmesi, bunların korunması ve eğitilmesi amacıyla eşlerin biraraya gelmesi olarak kabul edilmiştir. Bununla beraber, bazı evlenmelerin böyle bir amacı bulunmadığı da bir gerçektir, örneğin yaşı geçkinlerin evlenmesi veya ölüm halindeyken yapılan evlenmeler gibi; fakat bunların sayısı azdır.

10 yüzyıla tarihine kadar Roma’da evlenme işlerinde yasama ve yargılama yetkileri devlete aitti. Bununla birlikte, hristiyan katolik kuruluşundan itibaren, kendi ırklarından evlenmelerin de uyulması gerekli bazı özel emirler ve yasaklar getirmişti; bunlara karşı gelen dini cezalara çarptırılır, en önemlisi de aforoz bozguna ugardı edilirdi. Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılışın dan sonra siyasi otoritesinin ortadan kalkması, kilisenin bu yasama ve yargılama yetkilerini yavaş yavaş benimsemesine yol açtı. 11. yüzyıldan itibaren de onun bu yetkilerine karşı çıkan olmadı. Fakat yeniden güçlenen krallık, öteki işlerde olduğu gibi evlenme konusunda da kilisenin yetkilerine sahip çıkmaya kalkıştı. Bu çaba Batı’da 17. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar sürdü ve evlenme akitlerinin belediyelere bırakılmasıyla son buldu.