Size Aşıkmı Hala?
Size Aşıkmı Hala?
Aşık olan ve bir ilişki yaşayan birçok kişi bir süre sonra aynı soruyla karşı karşıya kalır: “Acaba beni hala beni seviyor mu?, Size Aşıkmı Hala ? ”
Slm her şeyin hayırlısı dileğiyle mutlu ve huzurlu yarınlara adım atmaya gönüllü eşle hayatımı birleştirmek istiyorum. Adım Evşen 36 yaşındayım Laz kızıyım Rizeliyim. Yalanı asla olmiycak dürüst varsa tabiki. SAYGİ VE SEVGİ dürüst kesinlikle yalan soylemeyen, sevdigine sahip cikacak, kimseye muhtac etmeycek, ALLAH korkusu olan iyi kalpli bi insan 🙂 Hayatı ruhsuz yaşayanlar hayata değil kendine eziyet edenlerdir. Sevdiğin seni sevmese de, gözleri seni görmese de, kalbi senin olmasa da bil ki senin içinde birilerinde bunlar vardır belki çok yakınında belki de imkânsız da… Saygılı güvenirliği biri olsun. kişi sevdiğiyle beraberdir. Başka olma kendin ol kısa ve öz yalasız biri ol.
Size Aşıkmı Hala, Size Aşık mı Hala, Size Asıkmı Hala, Size Aşıkmı, Aşıkmı Hala
Size Aşıkmı Hala
Eğer siz de bu sorunun cevabını merak ediyorsanız aşağıdakileri dikkatlice okuyun ve kararınızı verin.
Seviyorsa…
Işinizin nasıl gittiğini merak eder, onunla daha az zaman geçireceğinizi bildiği halde terfiyi kabul etmenizi ister, köpeğinizin nasıl olduğunu sorar, ders programınızı ezberler.
Çok ilgi duymasa da, sadece sizi mutlu etmek için üç saat süren bir operaya gelir, sizinle beraber olabilmek için yaptığınız aktivitelere katılır.
Bazen sadece ne yaptığınızı merak ettiği için, bazen işiniz, arkadaşlarınız, yaşamlarınız ya da dünyada olan bitenlerden konuşmak için, bazense sadece sizi özlediğini söylemek için arar.
Ailesine ve arkadaşlarına sizi, okulunuzu, işinizi, başarılarınızı, yeteneklerinizi ve arkadaşlığınızı anlatır.
Onlardan hoşlansa da hoşlanmasa da ailenize ve arkadaşlarınızla, sizi mutlu edebilmek iyi geçinir.
Planları çok yoğun olmasına rağmen, ilişkiniz için her zaman zaman yaratır, moraliniz bozuksa kendi planlarını iptal eder, özel bir gün olmasa da size hediyeler ve kartlar verir.
Her yaptığı hareketle bunu göstermesine rağmen, sık sık “Seni seviyorum” sözünü de söyler.
Sevmiyorsa…
Arkadaşlarıyla beraber olmak için sizinle yaptığı planları değiştirir ya da iptal eder.
Onda beğenmediğiniz özellikleri söylemenize rağmen bunları hiç dikkate almaz, sizin nefret ettiğiniz ancak arkadaşlarının çok beğendiği sakalını kesmez mesela.
Morali bozuk olduğu için Cumartesi öğleden sonra onun köpeği veterinere siz götürürsünüz ve saatler harcarsınız ama o sizin için aynı şeyi yapmaz.
Bir sonraki buluşmanızdan sonrası hakkında hiç konuşmaz, beraber bir gelecekten bahsettiğinizde konuyu değiştirir.
Sizi iş arkadaşlarıyla gittiği toplantılara çağırmaz, arkadaşlarını sizinle tanıştırmaz.
Elinde kırmızı güllerle birden kapınızı mı çalacağını, yoksa son anda buluşmanızı iptal mi edeceğini tahmin edemez.
Sanal Mıydı Sevdiğim
Buz gibi bir ekranda sicak bir merhabaydin sen, en gercekten daha gercektin.
Rotasini, klavyeye dokunan parmaklarimizin çizdigi yolculukta
ayni durakta karsilastik biz .Sicacik bir merhabaydin sen buz
gibi bir ekranda .Yalnizdik ,yolu yok yalnizdik,bir sekilde yalniz.
Gerçek yasam içindeki sanalligimizdan kaçip,sanal yasamdaki
gerçeklige soyunmamis miydik cebimizdeki yalnizlik agirlasinca.
Sonra çiplakligimiza kelimelerimizi giyinmemis miydik !
Acip tum gizlerimizin onunu,istedigimizce ozgur,diledigimizce
deli,yasayamadigimizca cocuk,inandigimizca kendimiz,
nasil aktik birbirimize zaman icinde, kol bulmus nehirler gibi.
Soylenememis biriktirdiklerimizi, kirilmis umutlarimizi ,bedeli
odenmis vakitlerimizin biraktigi fermani ,yitirdiklerimizi
sormadik mi ,anlatmadik mi birbirimize güvenerek!
En gulunmeyecek seylere bile gulmedik mi cocuklar gibi bir
masalin icinde kahkahalarla ,haytaca,tum gunun ciddiligini firlatip bir kenara!
Olabildigimizce ozgur ,kirabildigimizce rahat,umursamazca katı,
tum ofkemizle,yigilan isyanlarimizin hirsini çikarmadik mi
birbirimizden,baska bir hayattan toplayip getirdigimiz nefretlerimizle
sessiz harflerde avaz avaz bagirmadik mi?
Vurgulardaki samimiyete siginip ,bir dost gogsu hasretiyle
kelimelerimize yaslanmadik mi, sarilmadik mi birbirimize
soguk gecelerin siyah yalnizliginda ,aglamadik mi harf harf !…
Yagmuru yagdirdik birlikte,gunesi dogdurduk,ayri mevsimlerde
ayni mevsimin sogugunda usuduk ,sicaginda isindik ,paylastik biz.
Herhangi bir gunun yorgun aksaminda dudagimiza degmeyen
bir fincan kahvenin tadini bildik,birbirimizin sigarasini yaktik,
ayri koltuklarda yan yana oturduk, paylastik biz.
Dost ziyaretlerine gittik,alisveris yaptik,saatleri durmus
zamanlarda sokaklarda gezdik,bilmedigimiz sehirlerin uykusuz
evlerinde uyuduk,uyandik birbirimize ruyalarimizi anlattik, paylastik biz.
En gercekten daha gercektik.
Kelimeler yetersiz kaldiginda ekrani bir kagit parcasi gibi
burusturup bir kenara atmayi,daha yakinda olabilmeyi de istedik.
Ama…
En iyi DOSTLARIMIZ ÖLÜLERDİ nedense insanlarki çoğu anlamaz sözden!! üzme kendini biz bize yAşAr GideRiZ YeTerki VazGeçMe!
en iyi dostunuz kim hiç düşündünüz mü acaba ? en iyi dostumuz ölüler değilmidir ? kendi içinde öldürdüklerimiz !!! öldürürken hiç acımadan , göz yaşlarımız akmadan infazını verdiklerimiz !!! en iyi dostlarımız şimdi onlar değil mi ? her yalnız kaldığımızda o ölüler karşımıza çıkmaz mı ? bazen ete kemiğe bürünürler ,bazen ise bir iç ses olarak ortaya çıkarlar…önceleri dinlemek istemeyiz.korkarız çünkü onlardan.hangi yaşayan insan korkmaz ki ölülerden.heleki bu ölüleri biz kendi ellerimiz ile öldürmüş isek. oturun şöyle bir düşünün bakalım kimleri öldürmüşüm ben diye. her yaşayan canlı gibi sende anılarını (geçmiş yaşadıklarını) ilk başta öldürmüşündür. hani şu geri dönüşü olmayan ,kendinle dahi yüzleşmekten korktuğun anılar. yaşarken nasıl yaşıyorsun düşündün mü o anıları ? nasılda o zamanlar sana zevk + heycan + ihtiras + ilk defalık vb. duyguları sana sana sindire sindire yaşatıyor o anılar.sen ise o anıları hiç düşünmeden ,hiç acımadan hemencecik öldürebiliyorsun. düşünmek istemediğim bir anıyı neden öldürmeyeyimki diyenler çoğunlukta çıkacaktır aramızda. sorarım peki size düşünmek istemediğiniz o anıyı yaşamadan önce neden düşünmediniz? bir anlık gafletemi düştünüz ? peki bu gaflet kimin suçudur ? peki yalanlar bu anıları yok edebilir ? yalan ile anılar yok olabilir mi ? insan kendinide yalan söyleyebilir mi ? hadi insanlık dışı bir durum yarattınız ve söylediğiniz yalana inandınız ? bu o anıyı sizle yaşayan + yaşayanlar ne olacak ? onlarıdamı öldüreceksiniz ? anıları (geçmiş yaşadıklarımızı) öldürmek + unutmaya çalışmak + yalanlarla kapatmak + kabul etmemek vb. şeylerin hepsi yanlıştır.önemli olan anılarımızı öldürmek yada onlara küsmek değil anılarımızla barışık bir şekilde yaşamaktır.çünkü unutmayın anılarımız bizim kendi yaşadıklarımızdır başkasının değil.ne onun ne bunun nede birkaçlarının suçudur. ortada adına utanç+suç vb. şey denecekse bu yalnızca bizimdir ve hep bizim olarak kalacaktır.